Beauty From Pain || Georgia Cates [Kitap Yorumu]

8 Kas 2013



Orijinal Adı: Beauty From Pain
   Bağlı Olduğu Seri: Beauty # 1

 Yazar: Georgia Cates
    Kitap Dili: İngilizce

   Puanım: 4/5

*****
                         They agreed on three months...but their love knew no boundaries.
Jack McLachlan is a winemaking magnate and easily one of Australia’s most eligible bachelors. His success and wealth make him no stranger to the complications of romantic relationships and that’s why he goes to extreme measures to avoid the hassle. He prefers simplicity in the form of a beautiful female companion with no strings attached. He arranges relationships like business deals and they’re always the same. No long term relationships. No real names.
It’s his game and his rules. He’s content to play as usual, but when Laurelyn Prescott enters his life, his strategy must change because this player is like none he's ever encountered. His world is turned on its head after he begins a three month affair with the beautiful American musician. Nothing goes according to plan and as he breaks more and more of his own rules for her, she’s exceptionally close to becoming something he never thought possible. His ultimate game changer.
Not recommended for younger readers due to sexual content and language.
*******


"Onu sevmek benim için sonsuza dek  Acının Güzel Yanı olacak."

Arkadaşlar okuduğunda adını çok duyduğum bir kitaptı ve bir hevesle ben de başladım, bitirdim.Öncelikle şunu söylemek istiyorum; gerçekten hoş bir kurgusu vardı.New Adult türü yaygınlaştıkça çok da etkileyici kitap çıkmaz oldu ama Beauty From Pain kendinden söz ettirdiği kadar güzeldi. Öyle hiç sıkılmadım diyemem belki ama kesinlikle keyif alarak, sonlarında ağlayacak hallere gelerek okudum kitabı. Zaten sonlarından ötürü kitabın bu kadar iyi reytingler aldığı kanısındayım. Çünkü okurken o kısımları bayağı bir hissettim.

İlk başladığımda aralarında geçen anlaşma diyaloğu ben de bir soğukluk oluşturdu. Zira sürekli bir seks tarzı hikâye içereceğini düşünmüştüm. Ama yazar çiftin hayatına daha çok odaklanmış ve o kısımları da gerektiği kadar, belki biraz fazla olacak şekilde yazmış.Bu da tamamen çifte ve onlar arasında gelişen aşka odaklanmamızı sağlayan bir kitap çıkarmış ortaya. Karakterlerin geçmişleri onlarda bıraktıkları yara yüzünden birbirlerini sevmelerini engeller. Çiftimiz ise bu sorunu birbirlerine merhem olarak hallederler.

Ve kitabı yakın zamanda DEXPlus logosu altında Türkiye'de de göreceğiz. Bu da oldukça güzel bir haber. Ama kitabı okurken dikkat edin derim. Zira öyle bitiyor ki ikinci kitap çıkmadan nasıl bekler insan durumlarına düşüyorsunuz.. Neyse ben kitabın yorumuna geçeyim. Yalnız bunda sonra okuyacaklarınız da biraz spoiler içerir.

Olay örgüsü hakkında bilgi içerir..



Laurelyn  Paige Prescott Amerika'da oldukça köklü bir müzisyen ailenin biricik kızıdır. Ve kızımız aile geleneğini sürdürüp kendisi de müzikle uğraşmaya başlamış bir şarkıcıdır. En yakın arkadaşı Addison'la bu yazki tatilini onun kardeşi Ben'in yanında geçirmek için Avusturalya'da Waga Waga'ya doğru yola çıkıyorlar. Kızımız ilk birkaç haftasını gayet sakin geçirirken bir gece hep birlikte eğlenmek amacıyla bir gece kulübüne doğru yola çıkarlar ve işte hikâyemiz asıl bu andan itibaren başlar..

Laurelyn'in müzisyen bir aileden gelmesinin yanı sıra kendisinin de müziği sevdiğini düşünürsek, o gece klüpte bir kareoke yapmaya karar veriyor. O sırada ise onu dinleyenler arasında kitabımızın esas erkeği Jack Hanry McLachlan'ın ilgisini çekiyor. -Bu arada söylemeden geçemeyeceğim ilk defa bu tip bir kitapta yok şöyle zengin, yok bilemem CEO , yok efendim despot gibi bir betimleme yazılmayan erkek karakter seçiyorum bunu XD-   Adamımızı kızın sesini ve aksanındaki hafif farklılığı duyunca bu gizemli güzel çok merak ediyor. Hem de ne merak etmek araya kendisine sırnaşan garson kızı sokarak kızımızın soyunu sopunu aratırttırıp öğreniyor ve en nihayetinde de Laurelyn'in kendisiyle bir yemeğe çıkmaya davet ediyor. Ki bundan sonrası da bu kitabı özel kılan en hoş yanı bana göre. Zira ikisinin başlayacakları ilişkide birbirlerine yaratmaya çalıştıkları gizem çok hoşuma gitti benim. 

Lafı dolandırmadan işin özeti, Laurelyn yemek davetini kabul edince Jack kızımızla küçük bir görüşme yapıyor ve ona bi' teklifte bulunuyor.Kendisi ile Waga Waga'da kalacağı bu üç ay boyunca hayatının en mükemmel üç ayını geçirebileceği bir ilişkiye girmesi!! Tabi bu damdan düşer gibi gelen teklif Laurelyn'i önce bir duraksatıyor ama sonra işin nereye varacağını merak ettiğinden açıklamayı dinliyor. Adamımız tam tamına 4 yıldır kadınlarla bu şekilde bir ilişki yaşamakta ve bu zamana kadar bu teklifi sunduğu kadın sayısı da Laurelyn hariç 12 ve umuyor ki Laurelyn'de kabul ederse 13. seks arkadaşı kızımız olacak. Ama Laurelyn önce bu teklifi kabul etmiyor. Neden? Adamın şartları komik! 
Bir. Ne sen benim ne ben senin adını bileceğiz.İki. Bu sadece seks ilişkisi olacak. Üç. Her şey bittiğinde birbirimizi bir daha görmeyeceğiz. Adam bunları derken ben de; "Nasıl bir manyaksın sen ya?" diye nidalar atıyordum. Zira hem kızdan etkilen hem de kızı çağır böyle bir şeyler söyle. Des dur! bile demeden. XD 

Neyse. Laurleyn'in öyle isim bilmem falan fistan şeylerde bezi yok.Çünkü kızımızın daha önceden canı biraz yanmış. O yüzden de böyle bir teklife önce surat büküyor. Adama ağzının payını veriyor ama gelin görün ki adam buna bir kart gönderiyor. Özür kartı ve tekrar bir yemek daveti. Kartın altına da Lachlan diye imza atmış :D Tabi bizim kız hemen; ismini öğrendim! Bir, sıfır öndeyim! sevinçleriyle dosdoğru yemeğe iştirak etmeye gidiyor. Ve o yemekte Lachlan'ın buna "O benim gerçek adım değil." dediği yerde benim kahkahalarımı görmeniz lazımdı. Bir insan bu kadar öz güven sahibi olamaz ya ! Neyse uzatmadan Laurelyn bu duruma sinirlense de belli etmiyor ve Jack'in teklifini kabul ediyor ama o da az cin değil. Adama ismini Paige Beckett olarak söylüyor. Madem sen adını gizlersin kısasa kısas.

Aralarında başlayan ilişki de zaten hemen öyle yatalım kalkalım tarzı değil zaten. Jack ünlü bir şarap şirketi sahibi. Ve ailesinin çooook büyük üzüm bağları var. Zaten ilk ilişkilerini de adamın bu bağlarından birinde sorun çıkmasından ötürü orada yaşıyorlar. Lachlan tam bir kapalı kutu. Gerçi Laurleyn'de öyle ama adam daha saklı. Ailesinden, kendisinden hiçbir şeyden bahsetmekten hoşlanmıyor. Fakat ilk ilişkilerinden sonra aslında Laurleyn'in yanında çok rahat olduğunu fark edince ona bir miktar açılıyor. Ya da onun hakkında bir şeyler öğrenmek için buna mecbur kalıyor gibi bir şey. Ve ona bu kadar açılması, Laurelyn'in diğer kızlara oranla daha sessiz ve daha güçlü bir yapısı olması Jack'i ona her gün biraz daha bağlıyor. Sonlarına doğru da zaten aralarındaki aşk tutkudan da fazla şeyler temsil etmeye başlıyor. Jack hep güçlü gördüğü Laurleyn'in aslında ne kadar kırılgan ve ne kadar sevgi dolu olduğunu anbean anlıyor. 

"Evet dediğin için teşekkür ederim."
"Neye evet dediğim için?"
"Bize."


Ve bir süre sonra da aralarındaki ilişki ciddi ciddi bir bağlanmaya başlıyor. Gerçi Laurleyn'in o taraflarda bezi yok. Elinden geldiğince bu duruma engel olma çabasında. Jack deseniz zaten başından belli kuralları. Yani o kendini öyle avutuyor. :D Yoksa kızı öyle bir kıskanıyor ki görmeniz lazım. Özellikle de Addison'ın kardeşi Ben'den.Zira bunlar aynı evde kalıyorlar ve Jack'e göre Ben, Laurelyn'den hoşlanıyor. Haksız da sayılmaz hani XD

"Sana benden başkası dokunamaz. Sadece ben.Anladın mı? Seni kimseyle  paylaşmayacağım."
Yorumdan da anlaşıldığı üzere fazla söze gerek yok. Hoş bir kitaptı. Okurken yer yer -ki özellikle o isim muhabbetinde- güldüm ve yer yer de ağladım. Sonları için kesinlikle dokunaklı yüreğinize işleyen bir kitap diyebilirim. Laurelyn'in de Jack'in de kendi şarkılarını yaratmalarıyla tüm acıları geride bırakıyorlar. 



MY RATING:4 

10 yorum:

  1. Yorumunu okurken Elli Ton Serisini okurmuş gibi oldum, sence de ortada bir Christian&Anastasia çakması gibi bir şey yok mu?

    YanıtlaSil
  2. Hayır canım, alakası bile yok. Bak bu kitap çıkacak bizde okumanı tavsiye ederim. O zaman anlarsın. Grinin Elli Tonu'yla uzaktan yakından alakası yok. Bilkasi ben bu kitaptaki ilişkiyi çok beğendim. Zaten kitabın başı ve sonu o kadar etkileyici ki ortalardaki klasik sevgili durumlarını hiç umursamadım bile. :))

    YanıtlaSil
  3. merhaba Türkiyede ne zaman çıkacak bu kitap?

    YanıtlaSil
  4. Çok hoş gibi gözüküyor, en yakın zaman da okuyacağım. :)

    YanıtlaSil
  5. Kesinlikle çok güzel. Hazır çıkmışken kaçırma derim :)

    YanıtlaSil
  6. acaba ne zaman çıkıyor bilginiz var mı?

    YanıtlaSil
  7. Kitap çıktı canım. Çok oluyor. Bu linkten bakabilirsin.
    http://www.animevekitapsever.com/2014/01/actan-guzellik-georgia-cates-kitap-tantm.html

    YanıtlaSil
  8. Esin Hancili16 Mart 2014 17:47

    ben bu birinci kitabı aldım acaba başka kitabı var mı yani bir seridir umarım çünkü devamı olmalı varsa ne zaman çıkacağı ile ilgili bir haberiniz var mı?

    YanıtlaSil
  9. Turt dışında çıktı canım. Hatta 3. kitabı da çıktı. Burada ne zaman çıkar bilmiyorum. Ama endişelenme tekrar bir araya geliyorlar ikincide :D

    YanıtlaSil
  10. Esin Hancili21 Mart 2014 11:26

    yasşasın saol benced bir araya gelmemlilerdi saol :D

    YanıtlaSil

Yorumunuz için teşekkür ederim.

 
FREE BLOGGER TEMPLATE BY DESIGNER BLOGS