Belalı Korumam | Corleonis Canan A. Düzgan [Kitap Yorumu]

5 Mar 2015

Eser: Belalı Korumam
Yazar: Corleonis Canan A. Düzgan
Yayınevi: Postiga Yayınları

Tutkunun doruklarında gezinen bir aşk romanı!
Güçlü, hırçın, asi Selin…
Herkes onun kendi dünyasında, lüks içinde ve başına buyruk, özgürce yaşamak istediğini sanırken o, babasından daha çok güveneceği birinin özlemini taşıyor içinde.
Büyükbabasının onu korumak adına kişiliğini değiştirme isteği ve bu uğurda yaptıkları, planladığının tam aksine Selin’in hayatını değiştiriyor. Korkuların gölgesinde başlayan aşkın dizginlenemez dalgaları arasında kıyıya vuran sadece tutku mudur dersiniz?
Selin ve “koruması” Deniz’in hikâyesini okurken tutkulu bir aşkın özlemini duyacak olursanız, kitabı yeniden okuyabilirsiniz.
“Aklım karmakarışıktı ama hiçbir şey düşünmek istemiyordum. Kendimi yorgun ve savunmasız hissediyordum. Tüm kötü hislerden kurtuldum ve kendimi ona bıraktım. Öyle yumuşak, kibar ve baştan çıkarıcıydı ki. Beni etkiliyordu. Daha önce hissetmediğim duygulara sürüklüyordu. Başımı yavaşça kaldırdım ve yüzüne baktım. O da yüzüme baktı. Yine göz gözeydik ve de çok yakın. Bu beni kaçıran adam mıydı? Oysa kollarında bambaşka bir diyardaydım.”


Mart Ayı'nın ilk kitap yorumunu da sonunda girebildim. Yoğunluktan okuduğum kitapları yorumlamaya fırsat bulamıyorum ama Belalı Korumam Watty'deyken de gözdemdi, kitap olduğunda da gözdem oldu. O yüzden hakkını yememek gerek dedim, ilk fırsatta yorum girmeye karar verdim.

Geçen sene Wattpad'e nasıl sardığımı ve deli gibi wattpad okuduğumu herkes biliyor. O sıralarda okuduğum hikâyelerden birisi de Belalı Korumam'dı. Kız kardeşimin aşırı baskısı yüzünden merak ederek başlamıştım ve henüz güncel iken bölüm bekleye bekleye okumuştum bu hikâyeyi. Öyle ki, bölüm gelmiş ve ben ertesi gün sabah bunu fark etmişsem, yolda işe gelirken telefon elimde, yüzüm ekranda okuyarak geliyordum. Sırf bölüm kaçırmamak için! Çünkü Wattpad'te görüp de nadir beğendiğim konulu hikâyelerden birisiydi Belalı Korumam da. Neyse.
Kitap haliyle okumak için epeydir bekletiyorum hikâyeyi. Bir türlü elim gitmedi ama okumadan da yorum girmek istemedim. Değişiklik var mı, merak ettim açıkçası. Ve sonunda da okudum, şimdi yorum zamanı!

Wattpad'te Corleonis'in, bin bir zorlukla bize bölüm yetiştirme çabalarına bakarak, kitabın fazla değişmediğini söyleyebilirim. Zira bazı kısımlarda -Wattpad'te okurken hikâye olarak bakıp kitap olduğunda- detay olması gerektiğini düşündüğüm yerler oldu. Biraz yüzeysel kalmışlar hikâyeye. Bunlardan biri Miami. Bana göre biraz tasvir olması gereken bir kısımdı. Miami'ye gittiğini hissetmeliydim en azından.Bir diğeri ise karakter tasvirleri. Yetersizdi. Kısacası tasvirleri az buldum. Bunlar dışında -kitap olarak baktığımda- pek rahatsız olduğum yer olmadı. Bilakis, hikâyeyi ilk okuduğum zevkle okudum kitabı da.
Ve söylemeden geçemeyeceğim kapak çok güzel. Bu kadar uyumlu bir görsel, hayal etsem gerçekleşmezdi; kitabın konusunu birebir veriyor. :))
Gelelim konumuza, açıkçası Watty'de görüp de sevdiğim nadir konulardan birisi olduğu için yeri bende ayrı.Ve spoiler'a çoook açık bir hikâye olduğu içinde fazla detaya girmeyeceğim ama ne desem boş, okumanız gerek..
 Bir kızın büyük babası tarafından, kendisine atanan korumaya karşı çıkıp, bir de üzerine çekip Miami'ye gitmesiyle başlıyor konumuz. Bu kısımdan sonrası ise, işin rengini değiştiriyor zaten.

Deniz, yani bizim 'Belalı Korumam' diye nitelendirdiğimiz esas oğlanımız, kendi büyük babasına kafa tutan ve çekip Miami'ye giden Selin'in peşine düşüyor hemen.Tabi öyle siz ve benim bildiğim bir peşine düşme değil bu. Kitabı ilginç kılan da burası. Çünkü okurken ilk bölümdeki "koruma" muhabbetiyle olan girişin üzerine, hemen bir sonraki bölümde, kızın peşine takılan bir adamım kızı kaçırmasını ve bu adamın tuhaf isteklerini okumaya başlıyorsunuz.Tuhaf diyorum; cidden tuhaflar çünkü.

 Hal böyle olunca da,  "Kızın peşinde biri varmış demek ki," diye bir düşünce ile sayfaları ilerletiyorsunuz, ki bu kısımda da kitabımız başlıyor zaten.Benim için bu hikâyeyi özel kılan şey bu kısımdı işte. İlk okuduğumda "Bu adam kim ve kızı niye kaçırdı?" diye bir ton soru ile bekliyordum bölümleri. Buna bir sebepte kaçıran kişinin, kızı evine hapsedip saçma sapan şeyler istemesiyle alakalıydı. Bu da haliyle merak ettiriyor konuyu. Neyse. Yazarın akıcı dili ile başlarda sinir küpü olduğum ama sonra, Selin(esas kızımız!)'e geç kalınmış o dersi lâyıkıyla veren Deniz'în büyüsüne kapılınca, sayfalar ayrı aktı tabi. Daha önce okumuş olmama rağmen yine aynı zevkle okuttu çiftimiz kendisini.
Çiftimiz zaten imkansız bir aşka yelken açan bir çift ve Deniz'in hem işi hem de aşkı bir arada götürme çabalarına Selin'in asi tavırları, fevri hareketleri eklenince de durumları içinden çıkılmaz bir hal alıyor kitabın ilerisinde.
Kısacası, okumanız gerek. Benim hikâye olarak da kitap olarak da büyük bir keyifle okuduğum güzel bir konusu var. :)







 
FREE BLOGGER TEMPLATE BY DESIGNER BLOGS