AV || Selvi Atıcı [Kitap Yorumu]

26 Eyl 2013



NOT: Cover çalışması şahsıma aittir.Orijinal değildir.
 



Aşk insana neler getirebilir?
Belki çok şey…
Lilian, aşkı tanıdığını sandığında çok masum, çok saf, çok küçük ve çok kırılgandı. Masumiyetini sorgusuzca aşkına verdiğinde geleceğin onun için siyaha büründüğünü bilemezdi. Bekaretini alan Paulo Smith’i beklerken
onun evlilik haberiyle karşılaştığında bir daha asla evlenemeyeceğini kabullenip kendisini halkına adadı. Fakat Tanrı’nın onun için farklı planları vardı.
Babasının onu halkın çıkarları uğruna Delf Bozkır’ının lideri Iron’la evlendirmek istediğini öğrendiğinde Lilian için yapılabilecek fazla bir şey kalmamıştı. Sanıldığı kadar masum olmadığı anlaşıldığında infazına kararı verildi ve o andan sonra Azrail Lilian’ın gölgesi oldu.
Iron, en iyi savaşçısı ve sadık askeri Rick’i Lilian’ı saklandığı yerden almak için görevlendirdi. Acımasız, soğuk kanlı savaşçı Rick, onu bulup Iron’a teslim etmek için yola koyuldu. Fakat ters giden bir şeyler vardı… Lilian, kusursuz denecek kadar güzel, kanını damarlarında donduracak kadar çekiciydi…


Uzun zamandır kitap yorumu yapmamışım. Açıkçası pek de okumuyorum zaten. Neyse. Şimdi şöyle güzel bir kitap bitirmişken hemen sıcağı sıcağına yorumunu da yapmak lazım değil mi ama? :D Lafı uzatmadan kitabımızın yorumuna geçmem gerek aslında ama nasıl yorum yapacağıma karar veremediğim için o aşamaya da geçemiyorum bir türlü. Ben en iyisi bir ucundan başlayayım zaten devamı şekillenir.
Daha önce Selvi Atıcı’nın hikâyelerini facebook’taki belirli kitap sayfalarında görmüş ama pek ilgilenmemiştim. Biraz amatör-hoş bu yazar amatör olamaz ya!- sevmediğimden biraz da online okumaktan hoşlanmadığım için. 

Şimdi bunu nasıl okudun derseniz eğer, tesadüf eseri yazara yapılan güzel bir Kimliksiz yorumunu okurken, kendisinin diğer eserlerinden de bahsedildiğini gördüm. Aslında  bakmak gibi bir niyetim bile yokken bir anda AV kitabının konusunu görünce; “Bunu okumam gerek!” derken buldum kendimi. Ve hemen ardında da kitabı EBook yükledim.
Ne yalan söyleyebilirim,sarmaz falan sanıyordum. Bırakın sarmayı, kitabın sayfa sayısını görünce; “Haa, iyi azmış bu be!” dedim. Ama! Bu ama var ya işte bu andan sonra kitap yorumum geliyor.. XD

Ben! Kitap az diye sevinen ben, kitabı yarıladığımda; “Bu bölümleri neden bu kadar kısa yazdın Alla’sen?!”  nidaları atmaya başladım.Kitap zaten historical olduğu için benim gözümde bir adım öndeydi. Fakat kitabı okudukça ve bölümler ilerleyip sayfalar geçtikçe, kitaba daha da bir kapıldım. Hatta o sırada beni arama hatasına düşen Ceren admin’i de güzelce bir payladım. >_<
Kitabımız Lilian adındaki güzel bir bey kızının daha çocukluğunun başında, henüz on beş yaşındayken âşık olduğunu sandığı bir bey oğlu tarafından kandırılıp kullanılmasıyla başlıyor. Lilian henüz küçük olduğu için ne yaşadığını bile anlayamadığından ileride kendisini nasıl bir kadere mahkum bıraktığını da  bilemiyor. Neyse. Kızımız üç yıl kadar sonra büyüyüp serpildiğinde ve güzelliğine güzellik katığında ise artık herkesin dikkatini çekmeye başlar. Amma velakin kızımızın evlenmeye hem niyeti hem de şansı yoktur. Fakat kendisinin bir anda çevresine korkular salan Iron’un istediği gelin olduğunu öğrendiğinde ise tek yapabildiği kaçmak ve kaderini yönlendirmek oluyor.

Tabi Iron’un, çevresine bu kadar korku salan Iron’un bir kadını elinden kaçırması söz konusu olamayacağı için Lilian’ın akıbetine karar veriliyor. Iron, en güvendiği, duygusuz, korkusuz ve yenilmez askerinin Lilian’ı kendisine getirmesine karar veriyor. Ve Rick’i Lilian’ın yakalaması için gönderiyor.

Ben size şöyle bir kocaman “RICK!!!” diye yakarsam nasıl olur? Bu kitabı bassınlar yahu. Çok beğendim, cidden.  Iron, Rick’i kızımızın peşinden gönderdiğinde ise kitap gerçek anlamda konuya giriyor.
Kitapta Rick’e zaten vurulmuş olmamın yanında bir de diyalogların çok etkileyici olduğunu ve başlardaki çekişmelerinde çok güldüğümü de söylemem gerek.

“Neden sabah bacağımı ellediğini öğrenebilir miyim? Daha sorusu dudaklarından dökülür dökülmez sorduğuna pişman olmuştu. Kahretsin! Rick, ona döndü ve tek kaşı havaya kaldırdı.
“Eğer sen neden çıplak bacağını benim göğsüme koyduğunu söylersen belki ben de bir açıklama yapabilirim. Hem benimkisi mantıklı bir açıklama olur.”
“Evet,” dedi Rick, kızın üzerine bilerek giderek. “Bir açıklama yapacak mısın?”  Lilian dudaklarını yaladı ve genç adamın gözü o dudaklara takıldı.


Baştan sona kitabın çok güzel bir temposu olduğunu ve okurken oldukça keyif alıp kitaba kapıldığımı söylemem gerek.Sadece tek bir yerde rahatsız oldum o da yazar Rick’i büyük bir keder içersinde bırakarak hem adamımızın karizmasına zarar verdi hem de onu öyle gördüğüm için ben yazara sinirlendim. Olmadı orası ya T_T
Ve tabi bir de sonu ! Allah’ın seven bana bunun devamı olduğunu söylesin yahu XD Olmak zorunda çünkü. Öyle bitemez bu kitap. Çatlarım ben devamı yüzünden. Yazarın diğer kitaplarına da bakacağım. Bana uyan ve hoşuma gidenleri okumayı planlıyorum ama önceliğim –ki umarım vardır- bunun devamı olacak. ^_^


MY RATING: 4


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkür ederim.

 
FREE BLOGGER TEMPLATE BY DESIGNER BLOGS