Masum Yalan | Laura Landon [Kitap Yorumu]

1 Ara 2014


Orijinal Adı:Intimate Deception
Edisyon: Masum Yalan
Yazar;: Laura Landon
Yayınevi: Aspendos Yayınları
Puanım: 5/5

Leydi Grace Warren, babası onu ahlaksız bir adam olan Lord Fentington'a sattığında, kendisini sefil bir hayattan kurtarmak için esaslı bir hamle yapması gerektiğini biliyordu. Viktorya dönemi İngiltere'sinde bir kadını değerli kılan tek bir özelliği vardı: iffeti. İffeti olmadığı takdirde, onu ne Fentington ne de başka bir adam isteyecekti. Fakat en azından özgür olacaktı. Artık sıra o önemli geceyi yaşayabileceği bir adam bulmaktaydı; ona sorular sormayacak, başka isteklerde bulunmayacak bir adam... Çünkü her şeyini riske atmaya hazırlanan bir kadın için, bu görevi vereceği adam herhangi bir adam olamazdı.

Raeborn Dükü Vincent Germaine iki karısını da doğumda kaybettikten sonra bir daha asla evlenmeyeceğine dair yemin etmiştir. Bir vârise sahip olabilmesi için kaybedilen hayatlar nedeniyle suçluluk duygusu ve acı içinde yaşarken, ihtiyaçlarını artık yalnızca Londra'nın en tedbirli cariyeleriyle karşılamaktadır. Fakat büyüleyici bir yabancıyla geçirdiği tutkulu bir gecenin başka bir hayatı daha riske atmış olabileceğini öğrendiğinde Vincent, hiçbir şeyden şüphelenmeyen o kadını bulmak için yola koyulur ve karşısında eşsiz bir cesareti ve güzelliği olan güçlü bir kadın bulur. Peki, tüm zorluklara rağmen, çaresizlikleri tarafından bir araya getirilen bu iki yabancı gerçek aşkı bulabilecek mi?



Selamlar!

Yeni yorumumu geç de olsa paylaşmaya geldim. Bu seferki yorumlayacağım kitabım Aspendos Yayınları'nın sevdiğim yazarı -ki artık favori yazarım- Laura Landon'ın Masum Yalan kitabı. 
Bu yazarı gerçekten favori yazarlarım arasına aldım; henüz iki kitabını okumuş olmamıza rağmen sizler de okuduğunuzda neden böyle olduğunu anlayacaksınızdır. Yazarın güzel bir anlatım dili, olmasının yanı sıra o kadar değişik konular seçiyor ki, bu türe yepyeni bir tat kattığını söylemem gerek. Her okuduğum kitabından ayrı etkileniyorum. Keza Sessiz İntikam benim bu zamana kadar okuduğum en iyi historical romance(tarihi aşk romanı) kitaplarından birisiydi ve Masum Yalan'da da yazar kendini göstermiş.Diğer kitaplarını da en az bu kitabı kadar seveceğimden hiç şüphem yok. Bu yüzden tereddütsüz okurum dediğim nadir yazarlardan oldu Laura Ablam! :D

Masum Yalan, yani Intimate Deception aslında Goodreads'e işlenmemiş ama seri olan bir kitap.(Sanırım yazar seri adı bulamamış. XD)  Bundan sonraki kitap Intimate Surrender'da, bu kitabımızda büyük bir rol oynayan ama birkaç sahnede yer alan Hannah'ın hikâyesini okuyacağız. Ki kendisi bir Genelev Patroniçesi ve bu bile onun kitabını merak etmem için yeterli geliyor. Umarım bu kitabı da en kısa zamanda görmemiz mümkün olur!



Tekrar kitabımıza dönersem, Masum Yalan adı gibi masum bir yalanla ortaya çıkan bir konuyu ele alıyor.  Grace'in kendisini kötü bir adamdan korumak isterken masum bir Dük'ün hayatına balıklama dalmasıyla Vincent'ın ve onun masum bir yalanla yolları kesişiyor.Cesaret, Aşk ve duygu dolu bir kitap da bizi bekliyor!

Leydi Grace Warren, annesi ölünce kendisini altı küçük kız kardeşine adamış ve sorumsuz, paragöz babalarının kız kardeşlerini tüm Londra'da sapkın zevkleriyle anılan Lord Fentington'la evlendirmesine engel olmak için onları elinden geldiği şekilde korumuştur. Babası ve Fentington ile kardeşleri arasında bir set görevi almış da diyebiliriz.Adam sapkın zevkleriyle her bir kız kardeşine yaşı geldiği an göz dikince Grace daha atik davranıp o kız kardeşini hemen evlendirip, adamın pis pençelerinden kurtarmış. Ta ki en küçük kardeşleri Anne'e kadar da bunu gayet güzel başarabilmiştir.Ama Fentington son olarak Anne'e göz koyunca Grace onunla bir pazarlığa oturup adama kendisini vaat ederek kardeşini kurtarmış...

Bu kısımdan sonra da kitabımız başlıyor zaten..

Grace, Anne'in başarılı bir şekilde evlenmesini sağlayınca kendisini Fentington'dan kurtarabilmek için yapabileceği tek bir yol olarak gördüğü bekâretinden vazgeçip adamdan kurtulmak yöntemine sığınıyor. (Ne de olsa o zamanın Londra'sında bir Leydi'yi değerli kılan tek şey bekâreti! Ve bu sapkın herif Grace'ten bâkire olduğuna dair bir yemin etmesini istiyor! )
Kurtuluş yolu olarak gördüğü bu fedakârlığı yapabilmek için de yıllar önce çocukluk arkadaşı olan ve yaşadığı talihsizlikler yüzünden bir Genelev Patroniçesine dönüşen Madam Genevieve, yani Hannah'ın kapısını çalmaya gidiyor kızımız. Ona durumu anlattığında Hannah başta karşı çıksa da Grace'in daha büyük bir acı yaşamasını istemediği için kızımızın isteğine onay verip ona yardım etmeyi kabul ediyor. Grace'in bekâretinden vazgeçeceği adama dair tek bir istediği var; kim olduğunu bilmemek! Ne onun kendisini ne de kendisinin onu tanımaması...

"Grace koltuktan kalktı ve kendisine korkacak bir şeyi olmadığını söyledi. Mutlu olacağını ve omuzlarından büyük bir yükün kalktığını söyledi. Fakat yine de bir türlü atlatamadığı bir hüzün vardı. Çünkü hayatı boyunca beslediği hayallerinden vazgeçmek zorunda kalacaktı. Karı koca arasında paylaşılan sevgi dolayısıyla davetkâr ve sıcak olan bir ev hayalinden. Çocuk kahkahalarıyla dolu bir ev hayalinden.
Küçük hilesi gerçekten de çok pahalıya patlayacaktı."

Diğer tarafta ise kitabımızın esas erkek karakteri olan Raeborn Dükü Vincent Germaine var.Her şeyden habersiz olarak Hannah'ın planına dâhil olan ve kendisini bir anda tuhaf bir olayın içinde baş kahraman olarak bulan Vincent! Bana sorarsanız sırf bu adam için okunur bu kitap ya! O nasıl bir duygusallıktır. O nasıl güzel bir karakterdir öyle. Sessiz İntikam'da ne yazık ki Simon'ı çok aktif bir karakter olarak görememiştim ama Vincent gerçekten bir Dük'e yaraşır derecede baskın ve kitapta kendini gösteren bir karakterdi diyebilirim. Neyse..

Vincent, peş peşe iki karısını da doğumda kaybetmesi yüzünden kendisini kadınlardan ve evlilikten soyutlamış olarak, kadınlardan uzak durmayı seçip, kadınların çocuk doğurmasının bir lanet olduğuna olan inanarak kendisini bir varisten mahrum bırakıp, bir daha hiçbir kadını hamile bırakmayacağına dair de ant içtikten sonra, tek gecelik zevkler peşinde koşmaya başlamış. Sadece ihtiyaçlarını gidermesi gereken anlarda kendisini Madam Genevieve'in meşhur kızlarının kollarına atmak dışında hiçbir kadınla münasebet içine girmeyip ölen kardeşinin oğlunu kendisine varis tayin etmiştir; Çünkü bir daha hiçbir kadının kendisi yüzünden ölmesine izin vermeyecektir! Bu konuda kendisine büyük bir yemin etmiş ve bu yeminini de sonuna kadar tutmakta kararlı. Ama bilmeden bir oyunun parçası olduğunda ne ettiği yemin bir işe yarayacak ne de kendisini kadınlardan uzak tutması tabii..

Gerçi söylemeden edemeyeceğim bu kısımda gülmekten öldüm! Adam her sayfada Grace'in hayatını riske attım diye diye ölecek sandım bir ara.Kızı her öptüğünde, her dokunduğunda vs vs. sürekli onun hayatını riske atıyorum dedi durdu garibim! Bir de şeker kiiii *-* Ama tabi bir yerden sonra bu kısımlar yüzünden gülmeye başladım ve o kadar komiğime gitti ki artık kendimi şöyle bir durum güncellerken buldum;



Her neyse, Grace'in planında Vincent, Hannah'ın seçtiği kişi olarak bu kötü oyuna bilmeden dâhil oluyor ve Grace ile birlikte olduğu gece, onun bâkire olduğunu anlıyor. Aslında anlamaması için Grace ve Hannah ona bir ilaç vermelerine rağmen işler istedikleri gibi gitmiyor ve Vincent ertesi gün uyandığında Grace'in yanında olmadığını görünce aklına bir tek şey geliyor:

Yine bir kadını hamile bırakmış olabileceği! 
Yine bir kadının hayatını riske atmış olabileceği!

İşte sırf bu yüzden de Grace'in peşine düşüyor Vincent ve onun kim olduğunu bulduktan sonra onunla evlenmek için elinden geleni yapıyor. Erkek karakterin bu kadar baskın bir yapısı olması beni çok mutlu etti. Konuya o kadar güzel oturmuş ki karakter Grace'in çaresizliğinden doğan kırılganlığı için kullandığı maskeyi başka türlü düşürebilecek bir erkek karakter düşünemezdim.Fakat Grace çaresizlikle başvurduğu bu oyunda Vincent'ın hayatına davetsiz bir misafir olmayı kabul etmiyor. Çünkü adam aşk için değil bir görev için onunla evlenmek istiyor! Ne de olsa o artık kendi sorumluluğunda.. Grace de bunu kabullenemiyor; direniyor, diretiyor derken Vincent'ın yaşadıklarını öğrendiğinde her şey değişiyor.Hayatını alt üst ettiği bu adamın geçmiş yaraları yüzünden kendisini de bebeklerini de kaybedeceğine dair olan korkuları ve aşkı arasında bir savaşta kalıp bu evliliği ayakta tutmak için elinden geleni yapmaya yemin ediyor.

"Grace gözlerini kapattı ve kalbinin Vincent'ın sahip olduğu, fakat istemediği o yarısı olmadan yaşayabilmek için sessizce dua etti."

Sadece çok güzel bir kitap olduğunu, su gibi akıp gittiğini ve Vincent ile Grace arasındaki o duygusal iniş çıkışların sizi de alıp götürdüğünü söylemem bile bu kitabı okumanız için bir sebep olmalı bence. Ama bir de Sessiz İntikam'ı düşünerek, kesin okuyun diyorum. Laura Landon yazdığı sürece okuyun..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkür ederim.

 
FREE BLOGGER TEMPLATE BY DESIGNER BLOGS