Tatlı Tuzak / Rita HUNTER (17.08.12)
Tatlı Tuzak’ı bitirdim.Evet , bitti ve beni de kendimden geçirecek kadar etkisi altına aldı.Bu kitapla ilgili uzunca bir yorum yapmak istiyorum.Çünkü anlatacaklarım duygularımı ifade etmeye yetmez..
Öncelikle bu kitapla ilgili yorumlarda kitabın Judith McNaught kitaplarına-özellikle Seni Beklerken- benzediğine dair yorumlar gördüm.Judith McNauhgt’ın tüm kitaplarını okumuş olmama rağmen bu kitabın nesi Seni Beklerken’e benziyor-muş- bir türlü çözemedim ki beni de asıl delirten noktalardan birde budur.’’Benzemek’’ kelimesinin anlamını bilmeden gereksiz yorumlar yapıldığını düşünüyorum.Ben bu kitaba ‘’benzemiş’’ demektense ‘’esinlenmiş’’ demeyi tercih ederim.-Hoş onu da görmedim ama maksat benzetenlerin nesini benzettiğini çözmek :D – Şimdi bu kısımda da ortaya şöyle bir soru çıkıyor , o kadar historical kitap okuyoruz , hepsi mi özgün ? Çoğunun birbirinden esinlendiğini hepimiz görüyoruz.Benzemek nedir biliyor musunuz ? Birkaç ay önce okuduğum MELEZ kitabının Vampir Akademisi serisinin ilk kitabıyla birebir olmasıdır.Kitapları okuyan bilir Melez’in ilk bölümleri neredeyse bir sonraki sahneyi tahmin edecek kadar aynıydı.İşte bu kitap benziyordu! Evet , belki sadece başlarında ama kesinlikle benziyordu.Şimdi Tatlı Tuzak ve Seni Beklerken’de benzeyen ne vardı , ben 2 sahne dışında hiçbir şey görmedim.Kitap kendi özgün hikayesini gayet güzel aktarmış.Hatta o iki sahnede bence benzemiyor.Esinlenilmiş! Beni sinir eden öyle saçma yorumlar var ki sanki kitabı kopya etmiş yazar!! Hayır , yurtdışında birçok historical kitap birbirine benziyor zaten , onlara yapılan yorumlar sadece benziyor ama Tatlı Tuzak kopya ediliyor.Bence bunun tek sebebi yazarın Türk olması ve dahası başarılı bir kalemi olması.Kim ne derse desin ben bu kitabı çok beğendim , hak ettiği yerlere geldiği de yayınevi logosundan belli…
Kitaba gelince ; okuduğum en güzel aşk romanlarından biriydi.Rita Hunter’ın kalemine her kitabında daha çok şaşırıyorum.Tatlı Tuzak gerçekten beni çok etkiledi özellikle bir sahnesinde gerçekten çok gururlandım , böyle güzel bir kalemin sahibinin Türk bir yazar olması insanın göğsünü kabartıyor…Uzun zaman sonra okurken kitabımı sağa sola fırlatmama sebep olan bir karakterle karşılaşmamıştım –en azından Devlin’den sonra :D- ama Conner’da öyle bir kişilik vardı ki kitap en olur olmaz yerde onun bir hareketiyle kendini sertçe yatağın bir ucuna fırlatılmış buldu.Ya bir karakter bu kadar mı uyuz olabilir ? Uyuzunuda geçtim birde kibirliyiz ki kızı rencide edip durdu.Elisha’ya da sinirlenmedim dersem yalan olur , neden biraz daha dik başı bir karakter değildi ? Biraz daha dişli olsaydı da şu Conner’ın burnunu iyice sürtseydi isterdim.Kitapta en çok Catherine’i sevdim.Ahah! Kadında harika bir çöp çatan olur.Kızı ne yaptı ne etti , Conner’ın gözüne soka soka adamı bildiğinden şaşırttı.Kitap duygusal olmasına rağmen ben bazı sahnelerde çok güldüm ki özellikle Catherine ve Conner arasında geçen diyaloglar komediydi.Bu kitabı her şeyiyle –Conner’ı öldürme dürtüme rağmen- çok beğendim , tekrar okunası kitaplardan biriydi.Yazarın diğer kitabını da en kısa zamanda okumayı planlıyorum.Bu yazar artık kesinlikle benim favorilerimde , Tatlı Tuzak’ı ile beni ağına düşürdü. Kedisinden Conner ve Elisha gibi bir hikaye daha bekliyorum.
Tatlı Tuzak’ı bitirdim.Evet , bitti ve beni de kendimden geçirecek kadar etkisi altına aldı.Bu kitapla ilgili uzunca bir yorum yapmak istiyorum.Çünkü anlatacaklarım duygularımı ifade etmeye yetmez..
Öncelikle bu kitapla ilgili yorumlarda kitabın Judith McNaught kitaplarına-özellikle Seni Beklerken- benzediğine dair yorumlar gördüm.Judith McNauhgt’ın tüm kitaplarını okumuş olmama rağmen bu kitabın nesi Seni Beklerken’e benziyor-muş- bir türlü çözemedim ki beni de asıl delirten noktalardan birde budur.’’Benzemek’’ kelimesinin anlamını bilmeden gereksiz yorumlar yapıldığını düşünüyorum.Ben bu kitaba ‘’benzemiş’’ demektense ‘’esinlenmiş’’ demeyi tercih ederim.-Hoş onu da görmedim ama maksat benzetenlerin nesini benzettiğini çözmek :D – Şimdi bu kısımda da ortaya şöyle bir soru çıkıyor , o kadar historical kitap okuyoruz , hepsi mi özgün ? Çoğunun birbirinden esinlendiğini hepimiz görüyoruz.Benzemek nedir biliyor musunuz ? Birkaç ay önce okuduğum MELEZ kitabının Vampir Akademisi serisinin ilk kitabıyla birebir olmasıdır.Kitapları okuyan bilir Melez’in ilk bölümleri neredeyse bir sonraki sahneyi tahmin edecek kadar aynıydı.İşte bu kitap benziyordu! Evet , belki sadece başlarında ama kesinlikle benziyordu.Şimdi Tatlı Tuzak ve Seni Beklerken’de benzeyen ne vardı , ben 2 sahne dışında hiçbir şey görmedim.Kitap kendi özgün hikayesini gayet güzel aktarmış.Hatta o iki sahnede bence benzemiyor.Esinlenilmiş! Beni sinir eden öyle saçma yorumlar var ki sanki kitabı kopya etmiş yazar!! Hayır , yurtdışında birçok historical kitap birbirine benziyor zaten , onlara yapılan yorumlar sadece benziyor ama Tatlı Tuzak kopya ediliyor.Bence bunun tek sebebi yazarın Türk olması ve dahası başarılı bir kalemi olması.Kim ne derse desin ben bu kitabı çok beğendim , hak ettiği yerlere geldiği de yayınevi logosundan belli…
Kitaba gelince ; okuduğum en güzel aşk romanlarından biriydi.Rita Hunter’ın kalemine her kitabında daha çok şaşırıyorum.Tatlı Tuzak gerçekten beni çok etkiledi özellikle bir sahnesinde gerçekten çok gururlandım , böyle güzel bir kalemin sahibinin Türk bir yazar olması insanın göğsünü kabartıyor…Uzun zaman sonra okurken kitabımı sağa sola fırlatmama sebep olan bir karakterle karşılaşmamıştım –en azından Devlin’den sonra :D- ama Conner’da öyle bir kişilik vardı ki kitap en olur olmaz yerde onun bir hareketiyle kendini sertçe yatağın bir ucuna fırlatılmış buldu.Ya bir karakter bu kadar mı uyuz olabilir ? Uyuzunuda geçtim birde kibirliyiz ki kızı rencide edip durdu.Elisha’ya da sinirlenmedim dersem yalan olur , neden biraz daha dik başı bir karakter değildi ? Biraz daha dişli olsaydı da şu Conner’ın burnunu iyice sürtseydi isterdim.Kitapta en çok Catherine’i sevdim.Ahah! Kadında harika bir çöp çatan olur.Kızı ne yaptı ne etti , Conner’ın gözüne soka soka adamı bildiğinden şaşırttı.Kitap duygusal olmasına rağmen ben bazı sahnelerde çok güldüm ki özellikle Catherine ve Conner arasında geçen diyaloglar komediydi.Bu kitabı her şeyiyle –Conner’ı öldürme dürtüme rağmen- çok beğendim , tekrar okunası kitaplardan biriydi.Yazarın diğer kitabını da en kısa zamanda okumayı planlıyorum.Bu yazar artık kesinlikle benim favorilerimde , Tatlı Tuzak’ı ile beni ağına düşürdü. Kedisinden Conner ve Elisha gibi bir hikaye daha bekliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkür ederim.