Yedi Gün Yedi Gece || Evangeline Collins
“Ona bir haftalık zevk sundu. Ne daha az, ne daha çok..”
“Ona bir haftalık zevk sundu. Ne daha az, ne daha çok..”
Bu kitaba nasıl bir yorum yapmalıyım bilemiyorum. Kötü bir kitap değildi, o bir gerçek. Ama herkesin seveceği ya da daha doğru tabiriyle , herkesin normal karşılayacağı bir içeriğe de sahip değildi.Bana göre, yazarın birkaç noktada kitabı özgün kılmak ya da farklılık yaratmak amacıyla oluşturduğu olay örgüsü kitabın tümünü yok ediyor. O birkaç nokta olmasa kitabın gözümdeki değeri 5/5 olacaktı ama istesem de o kısımları görmezden gelemediğim için benim bu kitaba puanım 5/4 oldu. Eğer Rose’a fahişe olması için daha geçerli veya makul bir sebep sunulmuş olsaydı bu kitap kesinlikle tadından yenilmezdi.Yine de tavsiye edeceğim kitaplar arasında yerini alıyor. Beni farklılığıyla etkiledi.
Okurken sıkıldım mı? Kesinlikle hayır. Hatta keyif aldığımı bile söyleyebilirim.Çünkü öyle merak ediyorsunuz ki, kitap akıyor gidiyor. Ama erkek karakterin ve kadın karakterin birçok yönünü de yadırgadım. Bu da haliyle biraz sarstı.Sorun kızın bir fahişe olması değil. Bunu kitapta hiç yadırgamadım.Zira, geçerli bir sebebi vardı. Ya da bir süre için varmış. Beni rahatsız eden kitaptaki geniş mezhep anlayışı oldu. Erkek karakterin eşinin ona inatla gözünün önünde birileriyle fingirdemesi ve James’in de bunlara sessiz kalması…
Gerçi onunda kendince nedenleri var ama yine de tuhaf buldum. Ve asıl anlayamadığım olay kadın karakterimiz Rose’un erkek kardeşi kumar oynayıp , şımarırken fahişelik etmesi ! Yahu, başlardaki amacını anladım.Amenna. Zor durumda kalmış, mecburen bu işe girişmiş ama ilerisini anlamakta çok zorlandım.Ne yalan söyleyebilirim, başlarda da iyi bir aileden gelen bir kızın neden şaperonluk ve benzeri işte değil de bu tarz bir işte çalışmayı seçtiğini de düşünmedim değil.Ama okurken kızımızın nasıl bir durumda kaldığını görünce, ona gereken parayı ancak böyle bir iş kazandırırdı onu da anladım.Fakat yine de bu uç noktalarda da çelişkiye düştüm. Bunlar dışında kitap da güzel bir aşk anlatıldığını düşünüyorum. Hatta, anlatılıyordu.Zira ben çok beğendim o kısımlarını.Özellikle de James’in tavırları beni çok etkiledi. Sırf onun için tekrar okurum diyebileceğim bir kitap.Neden mi? O kadar mükemmel bir erkek figürü olamaz da ondan.
Çiftimiz arasında geçen kısa bir diyalog;
“Son bir haftadır hiç olmadığım kadar mutluydum, “dedi James. “Beraberken mutluyuz. Bunu inkâr edemezsin.”
“Edemem.”
“Bitmek zorunda değil, Rose.”
“Senin bir karın var..Ayrılsan da bu değişmez.Sen hep bir başkasına ait olacaksın.”
“O beni istemiyor.Hiç istemedi ve asla da istemeyecek.Ben onun seçimi değildim, o da benim seçimim değildi.”
“Yine de onun kocasısın.Ona aitsin.”
“Yıllardır karımın yatağına girmedim ben. Girmeyeceğim de.”
“Çocukların olsun istemiyor musun?”
“Evet.Senden istiyorum.”
Rose elleriyle kulaklarını kapattı.Bu sözleri duymamış olmayı yeğlerdi.Nasıl bu kadar zalim olabiliyordu. “Ama benden doğacak çocuklar piç olur.”
“Yapma, Rose.”
******

Kısacası benim hoşuma gitti. Farklı tadıyla kitabı beğendim ama herkese hitap eder mi işte ona karar veremiyorum. Bu kısımda sadece deneyerek bilebilirsiniz demek kalıyor bana..
Kısaca konusuna da değineyim;

Bana göre şu kapağının kullanılması daha bir uygun ve albenisi yüksek bir görüntü sergilerdi.
Yedi Gün Yedi Gece || Fanbar
MY RATING:
Rica etsem birkaç bölümü daha yazarmısınız? Kitaptan.
YanıtlaSilAlıntı mı istiyorsun canım ?
YanıtlaSil