Orijinal Adı:The Flowers From Storm
Türkçe Adı: Fırtına Çiçekleri
Türü: Historical Romance
Puan: 4,5/5
"Ne yaparsa yapsın o bataktan çıkamıyor, kendini sürekli kınıyordu. Kendine insani bir dokunuşltan zevk almaması gerektiğini hatırlatırken Jervaulx'nun dokunuşlarını hissediyordu. Şehveti küçümsemeye çalışırken Jervaulx'un yüzünü gece mavisi gözlerini... fırtınanın özünü, sessizliği anımsıyordu.
Sakınmaya çalıştığı şey... Aslında kendi derinlerindeydi."
Bu kitaba yapacağım yorum çok nötr olacak. Şimdiden
söyleyeyim. XD
Öncelikle kitabın bu zamana kadar okuduğum en farklı kurguya sahip olduğunu söyleyerek
başlamak istiyorum. Neden farklı? Ben çok fazla historical romance okuyan bir
kitap okuruyum. Bu yüzden de bir yerden sonra konular çok klasik gelmeye
başlıyor.Ki zaten çoğu da klasik. Ama historical romance türünde çok farklı
konu yaratmak da kolay değil. Ne de olsa yapılabilecek/yazılabilecek her şeyi
yapmışlar.İşte bu yüzden Fırtına Çiçekleri’nin yazarının yakaladığı konuyu
gerçekten taktir ettim. Hatta hayran kaldım. Cidden çok iyi bir konu yakalamış.
Ama ahh şu “iyi” kelimesini kurgu içinde kullanabilsem ne güzel olurdu.
Yazarın biraz dini bir anlatımı var ve bu da kitabı –bana
göre- çok kasmış. Okurken sayfaları gerçekten bir merak içerisinde
çeviriyorsunuz ama konunun bir yerden sonrası kadın karakterimiz Maddy’nin din takıntısıyla tıkanıp kalıyor. (V.V)
Neyse. Tek sıkıntım yazarın din takıntısının fazlaca ön plana çıkıp kitabı
tıkaması oldu. Yoksa kitabı severek okudum. Ve sizlerin de seveceğine
inanıyorum.
Ve bu arada değinmeden edemeyeceğim bu kitabı çeviren çevirmenleri takdir ediyorum. Çok başarılı bir iş sunmuşlar. Kitabın anlatımını düşündükçe çevirilerini her sayfada daha da çok takdir ettim.Bu kadar matematiksel terimler formüller yanında bir de dini bir çeviri sunulmuş. Kısacık kitaplarda ne rezil çeviriler gördüm. Bu yüzden bu kadar uzun bir kitabı ve böyle bir dili böylesine ustaca çevirmeleri hoşuma gitti. Emeklerine sağlık.
Ve bu arada değinmeden edemeyeceğim bu kitabı çeviren çevirmenleri takdir ediyorum. Çok başarılı bir iş sunmuşlar. Kitabın anlatımını düşündükçe çevirilerini her sayfada daha da çok takdir ettim.Bu kadar matematiksel terimler formüller yanında bir de dini bir çeviri sunulmuş. Kısacık kitaplarda ne rezil çeviriler gördüm. Bu yüzden bu kadar uzun bir kitabı ve böyle bir dili böylesine ustaca çevirmeleri hoşuma gitti. Emeklerine sağlık.
Konuya gelirsem;
Archemedia Timms, Maddy –kim
kızına Arşimet adını verir be :p- kör babasına bakıcılık yapan, hiç
evlenmemiş bir Protestan kızıdır. Protestan olmasından da anladığınız üzere
kızımız tam bir din kadını. Eh, bu da konuyu kasan yeri size açıklıyordur. Bu arada nedendir bilmiyorum bu kızı okudukça gözüme eski bir dizi vardı Elisa diye oradaki Elisa geldi durdu. :D Neyse.
Erkek karakterimizi ise hovarda, çapkın daha ilk bölümden
kendini belli eden bir Dük. Aynı zamanda bir matematik dehası. Maddy ile
ilişkisi ise kızımızın kör olmasına rağmen kendisini matematik ve cebir
cemiyetine adamış babasının sevgili Dük’ümüz ile beraber bir tez üzerine
çalışmasıyla başlıyor.
Dükümüz Christian aşırı zekâsının verdiği bir kısa devreyle
–ben böyle tabir ediyorum- aklını oynatıyor. Ve ailesi de Jervaulx Dükü oynattı
demektense onun öldüğünü söyleyip adamımızı bir tımarhaneye yatırıyorlar.
Herkesin öldüğünü düşündüğü dük ise-şansa bakın ki- sevgili Maddy'mizin erkek kuzeninin işlettiği bir hastanede tedavi görmektedir ve şansa bakın ki tam da bu sıralarda Maddy'de bu hastanede hizmete başlar. Ve kader ağlarını örünce Maddy kendisini terk edilen düke yardım ederken ona âşık olup, ait olduğu meshebin kurallarını yıkarken bulur.
“Çok geç… Ama Tanrı beni affedecektir, çünkü seni kendi hayatımdan bile çok seviyorum.”
Aslında bu kitabı sıkıcı bulmamın yegane sebebi yazar.Yoksa inanın bana konu çok etkileyici. Kızın düke yardım etmeye çalışması, konuşamayan bir adama anlatmak istediklerini kelime kelime sıkılmadan söylemesi.. Herkesin yapabileceği bir şey olduğuna inanmıyorum bunun. Zira kendi ailesi bile adama kızın yaptığı kadar destek çıkmadılar. Bırakın çıkmayı daha çok mirasın peşine düşüp direkt başlarından attılar. Böyle bir konunun bu kadar dini bir şekilde işlenmesi konuyu çok kasmış olmasına rağmen kitap etkileyiciliğini yitirmiyor. Kesinlikle tavsiyemdir. Okunmalı !
MY RATING: 4,5 -Hep kadın karakter yüzünden XD-
Aslında bu kitabı sıkıcı bulmamın yegane sebebi yazar.Yoksa inanın bana konu çok etkileyici. Kızın düke yardım etmeye çalışması, konuşamayan bir adama anlatmak istediklerini kelime kelime sıkılmadan söylemesi.. Herkesin yapabileceği bir şey olduğuna inanmıyorum bunun. Zira kendi ailesi bile adama kızın yaptığı kadar destek çıkmadılar. Bırakın çıkmayı daha çok mirasın peşine düşüp direkt başlarından attılar. Böyle bir konunun bu kadar dini bir şekilde işlenmesi konuyu çok kasmış olmasına rağmen kitap etkileyiciliğini yitirmiyor. Kesinlikle tavsiyemdir. Okunmalı !
MY RATING: 4,5 -Hep kadın karakter yüzünden XD-
Abla cidden çok etkileyici bir romandı.Evet okurken kasıyor insanı ama hakkını vermek gerek, çok iyi kitaptı. ! :)
YanıtlaSil