Konuşan Kitaplar #18 Blog Tur 4. Gün || Umutsuz – Colleen Hoover | İnceleme

21 Eki 2013




Bu nasıl mükemmel bir kurguydu ya!!
Kitabı bitirdiğim andan beri aklımda bu cümle, sürekli böyle bir kitabı nasıl bu kadar geç okuduğumun hayıflanmalarıyla yazıyorum bu yorumu..
Konuşan Kitaplar Blog Turları kapmasında -benim de iştirak ettiğim ilk tur- incelediğimiz bu kitap bu sene okuduğum en çarpıcı kitaplardan biri oldu. Zaten bu sene okuduklarım içerisinde cidden birbiriyle yarışacak birkaç kitap var ve Umutsuz da onlardan birisi. Neyse lafı uzatmayalım. Bugünkü turda bana eşlik eden -veyahut benim eşlik ettiğim- diğer arkadaşların görüşlerini incelemek isterseniz;

Konuşan Kitaplar #18 Blog Tur 4. Gün || Umutsuz – Colleen Hoover | TAKVİM

BONUS SAHNE | Maria Puder Ölmedi
CADI MAGAZİN | Kitapların Tatlı Cadısı
İNCELEME | Küçük Kızın Büyük Kütüphanesi
İNCELEME | Anime ve Kitap Sever -Bendeniz XD-


DİKKAT SPOILER İÇERİKLİ ALINTILAR MEVCUTTUR!

Bu sene birçok eşsiz kitap okumuş, ya da okuduğumu sanmıştım ama Umutsuz’un bu kurgusunu, yazarının bu dilini gördükten sonra tekrar düşünmeye başladım. Colleen’ın kalemini ifade edebileceğim sözcükler olduğunu sanmıyorum. Cidden çok akıcı ve yüreğe işleyen bir kelime haznesi var! Bunda çevirinin de etkisi olduğunu düşünüyorum zira yerinde, insanın yüreğine dokunacak kelimelerle tercüme edilmiş bu kitap..

Okurken güle güle başladığınız hikâye bir yerden sonra sizi öyle bir sarıp sarmalıyor ki acılarla dolu bir geçmişin, duvarları bir bir yıkarak tekrar gün yüzüne çıkmasıyla aslında gülerek başlayan maceramız büyük bir drama dönüşüyor!

Kitabımız Sky adındaki henüz on yedisinde olan genç kızımızın geçmişini ve geleceğini ele geçiren sırların hayatına giren Holder’la ortaya çıkmasıyla başlıyor.

Sky, lisenin son senesinde evde aldığı eğitime okulda devam etmeye ve dış dünyaya açılarak hayatın iyi ve kötü tüm yanlarını görmeye karar verir. Ve görüyor da. Hepimizin başına geldiği gibi kızımızın da okulda canını sıkan birçok başıboş gereksiz insan oluyor ama Sky sadece okumakla ilgileniyor ve zaten boş vermiş bir yapısı olduğu için de her şeyi görmezden geliyor. Ta ki bir markette kendisine yıllardır onu tanıyormuş gibi bakıp sonra da peşine düşen Dean Holder’la tanışana kadar.

Sky annesi Karen'ın kendisine sağladığı korunaklı bir dünyada yaşarken bir anda tüm hayatı tepetaklak olur. Annesi Sky'i kendisine göre haklı olduğu sebeplerden ötürü bir her türlü sosyal olanaktan mahrum bırakmıştır.Hatta kaba tabiriyle fanusta yaşatsa kız bu kadar asosyal biri olurdu herhâlde. Asosyal derken elektrik ve elektronik tüm şeylerde dahil.Neyse. Ama Karen'ın sebepleri de çok gereçli sebepler olduğu için başlarda ne kadar kızarsanız kızın sonra tüm düşünceleriniz değişiveriyor.
Hayatında telefon dahil hiçbir elektronik cihaz kullanmamış olan Sky, Holder'la tanıştıktan sonra ilk aşkı, ilk öpücüğü ve kendilerine göre tüm ilkleri yaşıyorlar.Bazen bazı ilkler ilk olduğu için değil de O'nunla İLK olduğu için özeldir ya, işte çiftimizin ilkleri de böyle güzel bir ilk...

“Bu beni öldürüyor, bebeğim,” dedi, sesi daha sakin ve kısıktı. “Beni öldürüyor, çünkü senin için hissettiklerimi bilmeden bir gün daha geçirmeni istemiyorum. Ama sana aşık olduğumu söylemeye hazır değilim, çünkü aşık değilim. Henüz değil. Ama bu hissettiğim her neyse –hoşlanmaktan çok daha fazla. Çok daha fazla. Son birkaç haftadır bunu anlamaya çalışıyordum. Neden tarif edebileceğim başka bir kelime olmadığını düşünüyordum. Sana tam olarak ne hissettiğimi söylemeyi istiyorum, ama lanet olası sözlükte hoşlanmak ve sevmek arasındaki noktayı tarif edebilecek bir kelime yok, ve o kelimeye ihtiyacım var. İhtiyacım var, çünkü söylediğimi duymanı istiyorum.”
Yaşamak.Kelime sanki hep orada, sözlükte ait olduğu yerde, hoşlanmak ve sevmek arasına saklı kalmıştı. “Yaşamak,” dedim.
Ama her güzel şeyin bir sonu olmak zorunda değil mi? Gerçeklik bunu gerektiriyor. Sky ve Holder'ın "yaşamak" diye isimlendirdikleri büyü bir gecede son buluyor ve yavaş yavaş tüm gerçeklikler gün yüzüne çıkmaya başlıyor.Hiç bilmediği bir hayatı yaşamaya mahkum edilen Sky geçmişin acılarını hatırladıkça Holder'a daha da çok bağlanıyor. Çünkü aslında geçmişi Holder'a bağlı birisi o.

Holder bir yanıyla ondan uzak durmayı ve onu korunaklı dünyasında bırakmayı isterken diğer bir yanı onu tekrar kaybetmeyi göze alamadığı için ondan uzak duramıyor. Kendisine göre bencillik olsa da biz okurlara göre, gerçek bir bağlılık! Holder'ın da bu hikâyede acılar çektiği yerler var. Hayatında sevdiği ve değer verdiği iki insandan birisini daha 6 yaşlarında bir çocuk olduğundan koruyamamış ve kaybetmiş, diğerine ise yeterince yardımcı olamadığı için ölümüyle kendisini cezalandırmayı seçmiştir.Ve bu iki insan giderken Holder'a asla unutamayacağı bir iz bırakmışlardır. Öyle ki Holder bunu koluna "UMUTSUZ" adında bir dövme yaparak ölümsüzleştirmiştir.O dövmeye her baktığında onların umudu olamadığı için kendisini suçlamak ve içten içe ölmek için..

"Hope ve Les," dedi sessizce. "Hopeless." Tekrar gülüp ayağa kalktı. "Duyuyor musunuz?" diye bağırdı ellerini ağzının etrafına koyarak. "İkiniz umutsuzsuzsunuz."


Birini unutmamanın, gerçek dostluğun ve ince mesajların verildiği bu güzel kitapta her sayfasının beni ayrı cezp ettiğini söylemeden edemeyeceğim.Zira Holder’la tanıştıktan sonra Sky aslında geçmişinin acı tatlı birçok anısıyla da tanışmaya başlıyor. Onun yerinde bir başkası olsaydı belki Holder’ın ve kendisiyle beraber getirdiklerinin acısını asla bu kadar kolay göğüsleyemezdi.Ama Sky göğüsledi. Cesareti daha küçük bir kızken içine işlediği için tüm acılarını geçmişine gömmeyi başarmış ve Sky olarak hayatına devam etmiş.

Ayrıca yazarın ilk kitaptan sonra, Holder'ın bakış açısıyla -kitabın popüleritesi ve okurların ilgisinden dolayı bi' nevi teşekkür amacıyla yılbaşında- blogunda yayınlamış olduğu bir kısa kesit mevcut.
The Best Kiss kitaptaki Holder'ın Sky'in evinde kaldığı ve Sky'in kitap okuduğu sırada ilklerden konuştukları kısmı Holder'ın ağzından yayımlamış. Oldukça güzel bir sahne. Zaten onu okuduktan sonra Losing Hope şart gibi bir durum..

"O, Sky'di.Kimse oydu.Sırf tanıdık geldiği için bundan nasıl şüphe edebildim.Benzerlik beni ikna etmek için yeterliydi.
Sezgilerimin yanıldığını umuyordum, çünkü eğer haklıysam, bu gerçek onu mahvedecekti.
Lütfen sadece Sky olsun.


MY RATING: 5



ÇEKİLİŞ İÇİN

a Rafflecopter giveaway

TUR TAKVİMİ






Umutsuz||Colleen Hover
Umutsuz||Colleen Hover

3 yorum:

  1. oo sen de beğenmişsen, benim bu kitabı kesin okumam gerek artık

    YanıtlaSil
  2. Başlarda yalan söylemeyeceğim bildiğin Nora Roberts Dolunayda Aşk -film uyarlaması var KAyıp Sırlar- ona benziyordu. Epey soğuk başladım ama kitap cidden güzel kurgulanmış. İlerledikçe düşüncelerim değişti.

    YanıtlaSil
  3. Kitap süperdi yorum yapmamak mümkün deli başlarda klasik hikaye diye düşündüm ama kurgu beni tam anlamıyla ters köşe yaptı mutlaka okuyun

    YanıtlaSil

Yorumunuz için teşekkür ederim.

 
FREE BLOGGER TEMPLATE BY DESIGNER BLOGS