Arzu Şövalyesi || Margaret Mallory

16 May 2013



Goodreads'te her zaman dikkatimi çeken All the King's Men serisinin ilk kitabı Aspendos Yayınları tarafından yayımlandı. Birçok kere orijinal kapağını gördüğümde bende okuma isteği uyandıran Knight of Desire (Arzu Şövalyesi)'ı birinin çevirmesini büyük bir hevesle bekliyordum.Eh, sonunda birisi beni duydu gibi.Hal böyle olunca ve kitabın çevrildiğini görünce de hemen okuma planlarımda en öne aldım. 

Aslında kitabın öyle ahım şahım farklı bir konusu yok ama kendi kulvarında çok güzel bir orta çağ romanı olduğunu düşünüyorum.Zira çok inişli çıkışlı bir kitaptı benim için. Başlarda klasik ve rutin başladığını düşünürken kitap 200'lere doğru öyle bir bomba patlattı ki, işte bu! dememe sebep oldu ama sonra tekrar bir rutin hal aldı ve bir süre böyle giderken yine sonlarına doğru temposunu artırdı.Kısacası yazar kitabı benimsetmek için ara ara çok net yerlerden vurmaya çalışmış gibi düşünmeme sebebiyet verdi.

Kitabımızın anlayamadığım tek yeri ismi oldu :D İsmine bakarsak, çok ağır bir kitap olmasını beklediğimi söylemem gerek ama burada ismiyle alakası olmadığını net olarak ifade edebilirim.En azından okuduklarım arasında bu isme bu kitap !  uymamış. Neyse.
Kitabımız 1400 yılında Catherine'in evlilik arefesi gecesi at binmeye karar vermesi ve yollarının bir şövalyeyle kesişmesiyle başlıyor. Hem Kate hem de William için o gece birbirleriyle geçirdikleri birkaç saat unutulmaz bir zaman oluyor ama ne yazık ki, Kate'in ertesi gün evlenmesi gerek.. Böylece aradan geçen beş yıldan sonra hem Catherine hem de William'ın yolları tekrar kesişip kralın emriyle Catherine'in William'la evlenmesi zorunlu koşulunca maceramız da başlıyor. 
William krala bağlılığını sunmuş eşsiz bir şövalye.Catherine ise kocasına karşı krala casusluk edip Gal isyancıları hakkında bilgi veren bir leydi.Gel gelelim ki, Catherine'in krala gönderdiği son bilgi ölüm kalım maliyetindedir ve kocasının -kral tarafından- kellesinin uçurulmasına sebep olur.Fakat bizim cesur leydimiz için bu bir sorun değildir.Zira bütün bunları planlayarak yapmıştır.Tek sorun planlarına katmadığı bir durumla karşılaşması olur. Kral Catherine'i ya en güvendiği şövalyeyle evlenmeye ya da kuleye kapatılmaya mahkum eder ! Ve Kate için artık tek çıkış yolu William ile evlenmek ama sırlarını saklamaya devam etmektir.

Kadın kahramanımızın kitaba katkısı bence çok çalkantılıydı. Bi' kere kocasına sürekli kapı çarpmalarına deli oldum ! Adam haksız ama kızda resmen salak gibi davrandı durdu.Her kızdığı şeyde adamın suratına kapı çarpıyor ve bu da sürekli "E, yeter ama ya !" diye nidalar attırdı bana. William deseniz, Kate'i ilk gördüğü anda 5 yıl önce tanıdığı o kız olduğunu anlıyor ama kocasına ihanet edip de onu astıran bir kadına güvenmekte zorlanıyor.Haklı tabii ki. Ama yine de her şeyi bir dozu olacak değil mi ? Adam kim ne dese aklına kurt düşürüyor. Fakat karısına sahip çıkmasına hayran kalmadım desem yalan olur.

Hele bir de kızımızın bir hain olduğunu sanmasına rağmen onu sahiplenmesi, çocuğuyla ilgili gerçekleri öğrendiği halde yine Catherine güvenmesi çok güzel işlenmiş. Ama işte kızın da adamın da yaşadıkları çok inişli çıkışlıydı.Sonlarına doğru biraz toparladı gerçi. Yine de beklediğim son bu değildi diyebilirim. Serinin devam kitaplarından daha çok umudum var. Özellikle de ikinci kitap Knight of Pleasure'dan.Çünkü kitabımız William'ın küçük kardeşi Stephan'ı anlatacak ve Stephan'ın bu kitaba çok tat kattığını söylmem gerek.Hele bir de William'a ; "Bana gelinin gibi birini bulursan hemen evlenirim." demesi yeterli xD





MY RATING: 4


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkür ederim.

 
FREE BLOGGER TEMPLATE BY DESIGNER BLOGS