Şans Bilekliği / Cathy Lamb [Kitap Yorumu]

9 Haz 2014



Bir gün şizofren olan anneniz, sizi ve küçük kardeşinizi köprüden derin, kapkaranlık sulara atsa ve siz kardeşinizin ölümünü izlerken duyduğunuz tek şey annenizin söylediği şarkı olsa?
Stevie o gece bedenen kurtuldu. Ve bu kitap onu anlatıyor.

Hayatın bir çok yönüne değinen, acıklı, hüzünlü, ürkütücü kimi zamansa keyif veren bir hikaye; Şans Bilekliği. Bir sonraki sayfayı merakla çevireceğiniz, heyecanla okuyacağınız bir kitap. Ben çok ama çok beğendim. Bu yazarın kalemi beni büyülüyor. Çünkü karakterler sanki bizden biri. Hepsinin bir derdi var. Hepsi çatlak. Normali yok. Aynı benim gibi... Hangimiz normaliz ki?

''Bu dünyada birileri, başka milyarlarca kişi, daima sizden daha kötü durumdadır. Daima.''

Neyse ben geri kitaba döneyim. :-) Stevie olanlardan sonra teyzesinin ailesi ile birlikte yaşamaya başlıyor. Fakat ne aile ne aile. Ağlar mısın, güler misin bilemiyorum. Eniştesi, teyzesinin kendi başına düşünmesine bile izin vermeyen bir mahlukat. Teyzesi güzel görünüp, uysal davranan, kendisine karşı hiç saygısı olmayan bir zavallı. (Ah, tabi kırk yıl sonra öyle bir kopuyor ki... Ağzınız açık kalır. Benim kaldı. Tabi bir de 'Eh yani sonunda' dedim.) Kuzeni Lance ve Polly'e gelirsek... Lance multimilyoner ve son girişimi de şişme kadınlar. :-) Dediklerine göre acayip yumuşacıklarmış. :-P Polly ise anaroksi hastası. Yani ölümüne sebep olacak kadar zayıf... Stevie ise obez... Alın ise aile. Ama işte sihirli sözcük 'aile.'

''Bir aileniz olması, kasırgada yaşamak gibi bir şey. Bazen etrafında dönüyor, bazen tek başınıza dışarı fırlatılıyorsunuz. Bazende içinde birbiriyle el ele tutuşup lanet olası şeyin bitmesini bekleyebiliyorsunuz.''

Obeziteyle mücadele eden Stevie, zayıfladıkça ayna da kendisinin değil annesinin yüzünü görmeye başlıyor... En yakın obez arkadaşının kıskançlıklarıyla uğraşıyor... Yan komşusuna aşık. Yakışıklı ve seksi yan komşusuna. Belirtmeden geçmek olmazdı. ;-) Onu her gördüğün de kendini görünmemek için yere atıyor. Kelimenin tam manasıyla. O kendini yere atsın vallahi, ben de kahkahamı attım pek güzel. 

''Kalbin onunkiyle şarkı söylesin. Kaderleriniz buradan cennete kadar birbirine bağlansın.''

Tabi zayıfladıkça değişmeyen şeyler de var. Kendine güvensizliği, utangaçlığı... Buna bir de geçmişinin kabusları da eklenince şu sorunun cevabını arıyor: 'Ben kimim?' İster istemez siz de kendinize soruyorsunuz. Kimim ben? ... Kim..?
Şans Bilekliği ruhunuzu aydınlatacak bir kitap.

''Asla kaybolmayacak yaralar almıştım ama hayatın böyle olduğunu da anlamıştım. İçimde de, dışımda da yaralar vardı.
Herkesin yok mu sanki? Ve bir şekilde bu yaralar bizi güçlendirmiyor mu? Bize neredeyse ölümcül baş ağrıları verseler de? Güçlendirmiyorlar mı?''

Şu kitapta en beğendiğim kısımlardan biri de olayların olağan seyrini okurken yazarın sadece tek bir cümle ile bombaları patlatması oldu. Her defasında neye uğradığımı şaşırdım. 

İşte böyle millet... Ben kitabı elimden bırakamadım. Kitabı okuyun da okutun da. ;-) 







1 yorum:

  1. Sultan Karakaş9 Haziran 2014 17:45

    Ayyy bu kitabı çok merak ettim yaa! En kısa zamanda okumak istiyorum♥

    YanıtlaSil

Yorumunuz için teşekkür ederim.

 
FREE BLOGGER TEMPLATE BY DESIGNER BLOGS