Bazı yazarlar vardır. Bu yazarların her
kitabı gönül rahatlığıyla alınır ve okunur. Okurun belli başlı vazgeçilmez
yazarları vardır. Güneş Demirel benim için ''fit'' , ''vazgeçilmez'' , ''ne
yazarsa gözüm kapalı okurum!'' dediğim yazarlardan birisidir. Şimdi Benimsin'den
sonra müptelası olduğum yazarın son kitabı Katran Karası'nı büyük bir keyifle
bitirdim. Bazı kitaplar vardır okurken okurun yüzünde bir tebessüm oluşturur. Okur
kitabı bitirdiğinde sanki bir masaldan uyanmış gibi sakin ve mutlu olur. Bu
kitap benim için öyleydi.
Katran Karası hüzün, duygu, ağlama bakımından Şimdi Benimsin ve Sen Yokken kitaplarına göre daha düşük bir kitaptı. Kitaba başlarken gerçekten ağlamak istedim ! :D Her sayfada tamam az sonra ağlayacağım gözlerim dolmaya başlayacak diye bekle bekle bekle bir de bakmışım kitap bitmiş ! Evet bu kitabında ağlamadım ama bu kötü olduğu anlamına gelmiyor ! Aksine kitap çok güzel. Hele bir Özgür'ümüz var ki sormayın gitsin !
Katran Karası hüzün, duygu, ağlama bakımından Şimdi Benimsin ve Sen Yokken kitaplarına göre daha düşük bir kitaptı. Kitaba başlarken gerçekten ağlamak istedim ! :D Her sayfada tamam az sonra ağlayacağım gözlerim dolmaya başlayacak diye bekle bekle bekle bir de bakmışım kitap bitmiş ! Evet bu kitabında ağlamadım ama bu kötü olduğu anlamına gelmiyor ! Aksine kitap çok güzel. Hele bir Özgür'ümüz var ki sormayın gitsin !
''Camdan bana bakan bu güzel kadına aşığım. Gözleri nasılda güzel.. Bakışına, anlamına, rengine aşığım. Gitmem lazım, gidemiyorum.. Öylece kalıyorum ona bakarken. Yüzüme tane tane düşen bahar yağmurunun damlaları da olmasa çakılıp kalacağım oracıkta.''
Konuya birazcık değinecek olursam. Yağmur kızımız yetimhanede büyümüş, hayatta kendi ayaklarının üstünde durmak için canla başla çalışıp Boğaziçi'nden mezun olup bilgisayar mühendisi olmayı başarmış birisidir .İçine kapanık, en yakın arkadaşı Suna'dan başka güvendiği kimsesi olmayan, kendi halinde bir kadın.. Size en iyisi Yağmur’u iki alıntıyla anlatayım.
‘’Bu arada benim adım Yağmur. Yetimhane kapısına bırakıldığım gün şiddetli bir yağmur varmış dışarda. O yüzden adımı Yağmur koymuşlar. Doktor kontrolünden sonra en fazla üç günlük olduğum yönünde bir rapor düzenlenmiş. Düşünebiliyor musunuz? Bir anne neden, hangi sebeple bebeğini o soğukta kapılara bırakır? Sebep ne olursa olsun bu, benim yaşadıklarımı açıklayabilir mi? Bu ketumluğumun, içime kapanıklığımın, çalışma hırsımın, insanlara güvensizliğimin tek suçlusu gerçekten ben miyim? ‘’
‘’Bazen düşünürüm, dünyanın nasıl bir adaleti var diye. Kimi bolluk içinde yüzer, kiminin bir lokma ekmeği yok. Sadece standartlar göz önünde tutulduğunda bile insan ah etmeden geçemiyor. Yine de bugünümüze şükür deyip kendimizi avutuyoruz. Bazıları şanslı doğar, bazıları şansı yakalar. Ya da kovalar mı demeliyim? Şanslı doğmadım bu açık ama şans denen o mereti yakalayacağım. Buna kimse engel olmayacak. Ya çalışarak olacak ya da tesadüfen. Ama olacak..’’
Özgür, babasından devraldığı tekstil firmasında patron. Baba sevgisi görmemiş, güçlü, kendine güvenen bir erkek. Özgür'ün Yağmur'un hayatına girmesiyle olaylar başlar. Yani Özgür paşamızın topu Yağmur'un kafasına çarpmasıyla ! Yağmur'un geçmişi,Yağmur ve Özgür'ün birbirleriyle olan sürtüşmeleri, inişli çıkışlı ilişkileri, kaderlerini birleştiren şok edici bir gerçek ve bütün bunlara rağmen filizlenen bir aşk. İnsanın yüreğine dokunan, hüzünlendiren kitaplardan Katran Karası.
‘’Ne hissediyor,ne düşünüyor tahmin etmek çok zor.Tek bildiğim gözlerindeki o bakış.Sanki eskiden tanıyorum,sanki o hüzün çok bildik...O buruk hali niye bana bu kadar dokunuyor,niye onu gözlerinden atmasını istiyorum?Bunu henüz kendime açıklayabilmiş değilim.’’
Yağmur'un keçi inadı , Özgür'ün delirten kıskançlığı ve benim ' Yeter barışın
artık gari ! '' diye söylenmelerim.
-Dik kafalının tekisin, asıl bu olmaz !
-İnatçılık etme, bak bozuşuruz sonra!
-Bozuşmaktan korktuğumu sanıyorsun!
-Hayır, sadece gideceksin diye korkuyorum.
Dudakları dudaklarındaydı ve ikisi de artık mücadele etmeyi bırakmıştı. AŞK GELİP YÜREKLERİNE KURULMUŞTU BİR KEZ,İKİSİNİ BİRBİRİNE ÇARPA ÇARPA ADAM EDECEKTİ.
( DAHA FAZLA ALINTI İÇİN TIK TIK :)) )
Vee kitabın çok sevdiğim karakteri : SUNA ! Kitaplarda böyle dostları seviyorum ! Kitaba eğlence, sevimlilik katmış ! Barış'ı da unutmamak lazım. İki karakteri de çok sevdim. Okurken büyük keyif aldım ! Allah herkese Suna gibi dostlar nasip etsin diyorum başka da bir şey demiyorum. :)
Güneş Demirel'in her kitabı gibi bu kitabını da tavsiye eder ve ŞİDDETLE öneririm . Pişman olacağınızı sanmıyorum. :)
Yazara tek sitemim : Daha duygusal daha ağlamaklı bir kitap istiyorum artık Güneş abla. Şimdi Benimsin gibi.. Bunu senden başka yapabilecek bir yazar yok ! Lütfen.. En kısa zamanda.
Vee kitabın çok sevdiğim karakteri : SUNA ! Kitaplarda böyle dostları seviyorum ! Kitaba eğlence, sevimlilik katmış ! Barış'ı da unutmamak lazım. İki karakteri de çok sevdim. Okurken büyük keyif aldım ! Allah herkese Suna gibi dostlar nasip etsin diyorum başka da bir şey demiyorum. :)
Güneş Demirel'in her kitabı gibi bu kitabını da tavsiye eder ve ŞİDDETLE öneririm . Pişman olacağınızı sanmıyorum. :)
Yazara tek sitemim : Daha duygusal daha ağlamaklı bir kitap istiyorum artık Güneş abla. Şimdi Benimsin gibi.. Bunu senden başka yapabilecek bir yazar yok ! Lütfen.. En kısa zamanda.
-SADE
Alıntıların ne güzelmiş öyle.
YanıtlaSilKitap da güzel Doğan :D
YanıtlaSilGeri kalan alıntılarda çok güzel..Daha doğrusu kitap çok güzel :D
YanıtlaSil