Obsession || Jennifer L.Armentrout [Yorum]

21 Haz 2013

Obsession
             Bir Arum Romanı....

                             Orjinal Adı: Obsession
                             Edisyonu: SAPLANTI
                             Bağlı Olduğu Seri: Lux Series NOVELLA
                             Yayınevi: Entangled Publishing
                           
Türk Yayıncısı: DEXPlus
                            Yazar: Jennifer L.Armentrout
                            Tür: New Adult, Paranormal Romance                                           GR Puanı:4,19

                           İnceleme Linkleri;  Goodreads ||   Amazon 

O, küstah, otoriter ve... Uğruna. Ölünesi.
Hunter acımasız bir katil. Ve Savunma Bakanlığı, istisnai durumundan ötürü onu avucunun içinde tutmaktadır, çünkü Hunter Savunma Bakanlığı için kötü adamlar yakalayıp, öldürmektedir.
Çoğu zaman Hunter aldığı görevlerden keyif bile alır.Ta ki, daha önce hiç yapmak zorunda kalmadığı bir görevin sorumluluğunu üstlenene dek; bir insanı ölümsüz düşmanlarına karşı korumak!
Serena Cross , en yakın arkadaşı kendisine güçlü bir Senatör'ün oğlunun bir şeye-doğaüstü bir şeye- dönüştüğünü söylediğinde ona inanmamıştı. Kim inanırdı ki? Ama sonra, arkadaşının sadece bir uzaylının yapabileceği şekilde öldürüldüğüne tanık olunca, o inanmadığı şeylerin sırlarını korumak uğruna, onu bile öldürebilecekleri bir dünyanın içinde buldu kendisini.
Hunter, aralarındaki farklılıklarına rağmen Serena'nın öfkesini ve şehvetini uyandırır.Çok geçmeden Hunter, asla düşünemeyeceği birşey yapıyor-bağlı olduğu kuralları yıkıp, Serena'yı güvende tutabilmek için Savunma Bakanlığı'na karşı koyuyordu.Ama Serena'nın hayatını asıl tehdit eden şey, uzaylılar ve Savunma Bakanlığı mı.. yoksa Hunter mı?
SPOILER içerir.

Bu kadın benim yeni idolüm ! Paranormal Romance'a yepyeni bir bakış açısı getirmemi bu yazar sağladı. Normalde bu türü severim ama bu kadının kaleminde bambaşka bir tat var. Her okuduğum yeni kitabında, beni bir önceki kitabından daha çok etkilemeyi başarabilen tek yazar.
Dürüst olmak gerekirse bu kitabın çıkacağını duyduğum ilk zamanlar, neden yeni bir fantastik öğe yaratmak yerine gidip başka bir serisindeki "kötü" karakteri bana iyi diye benimsetme derdine giriyor diye düşünüp durdum.Hatta kitapla ilgili okumak için öyle ahım şahım bir istek de yoktu.Ama ne zaman ki kitabın kapağı tanıtıldı ben de gördüm, işler o zaman değişti.
Zira tam bir kapak takıntısı olan okurlardanım.Ve kapaktan sonra kitabı okunacaklar listeme ekledim.Eklediğime de hiç pişman olmadım. Her ne kadar başlarda tereddütlerim olsa da -gerçi içerisindeki bazı şeylerde tereddütlerimi doğruladı- yine de kitap mükemmeldi.
Kısacası bu kadın ne yazsa okunur yazarlardan olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Sanırım bundan sonra asla tereddütlerim olmayacak kendisine ve kitaplarına karşı.

Gelelim kitabımıza;
Serena Cross kendi halinde bir rehber öğretmendir. Yakın arkadaşı Mel'den başka kimsesi yoktur ve kızımız bir gün sevgili arkadaşının kendisine anlattığı bir şeyi dinlerken onun sinirlerinin bozulduğunu, biraz uzaklaşmaya ihtiyacı olduğunu düşündüğü için kendisine anlattığı -çılgınca- şeylere inanmış gibi davranır.Mel'in anlattıklarına göre -ülkedeki saygın bir senatörün oğlu- çıktığı çocuk ve kardeşi insan değillerdir ve tuhaf bir ışık saçarlar.
Mel, gördüklerinden o kadar etkilenmiştir ki sürekli; "O bir insan değil" diyerek olanları ve tanık olduklarını Serena'ya anlatır. Tabi ki, Serena buna inanmaz ama arkadaşını da kıramaz ve Mel'in yaşadığı korkuyu atlatabilmesi için onu kendi evine davet eder.
Fakat eve diye çıktıkları bu yolda Serena arkadaşının gerçeği söylediğini çok kötü bir şekilde tanık olarak öğrenir.Zira bir uzaylı tarafından saldırıya uğrarlar ve arkadaşı gözlerinin önünde öldürürlür.

Tam bu sıralarda ise kitabımızın erkek kahramanı Hunter -ki ismi işini de çok güzel yansıtmakta- kısa bir tatil için yolculuğa çıkmayı planlamaktadır ama işler değişir ve kendisini bir anda yepyeni bir görevle baş başa bulur.
Hunter, ülkenin Savunma Bakanlığı bağlı çalışan bir tetikçidir.Savunma Bakanlığı'nın kendine verdiği göreve göre insanlar, luxenler vs daha bir çok kötü insanı durdurur.Tatile çıkmaya niyetlendiği bu anda aldığı bir telefonla luxenlerin saldırdıklarını öğrenir ve tüm tatil planları yerle bir olur.
Arkadaşının ölümünün ardından sorguya çekilen ama kimseyi kendisine inandırmayan kızımız ise serbest kalıp eve gitmek için yola çıktığında karşısında bir adam bulur. Önce olanlarla ilgili bu adam tarafından tekrar sorguya çekileceğini düşünürken aslında bu gizemli yakışıklının kendisini korumaya geldiğinden habersizdir.
Hunter'ın yeni göreviyse, Luxen saldırsında arkadaşı ölen bu kızın neler bildiğini öğrenmek ve tekrar saldıracak luxenlerden onu korumaktır.Gerçi onu koruyor mu yoksa hayatını daha çok tehlikeye mi atıyor işte bu da kafada çok soru işareti bırakıyor.

Çiftimizin çalkantılı aşk hayatı da böylece başlamış oluyor. Hunter bir Arum olduğu için insan ve luxen enerjisi çekerek beslenir. Serena ve kendi arasında gelişen kıvılcımlar da onun bu istisna durumunu katlanılabilir kılmaktan çok uzak kalır.Zira Hunter, her öpüştüklerinde ondan beslenir ve bunu durdurmakta her seferinde daha da zorlanır.Başlarda bebek bakıcılığı yapmaktansa onu bu şekilde öldürmeyi -bir an- düşünmüş olsa da Serena'ya karşı hissettiği çekim ve doğasının getirdiği kötülüğe rağmen içinde barındırdığı kişilikle ona zarar vermeyi kendine yediremez.

"Eğer devam etseydim, onu öldürürdüm. Durmak benim doğama aykırıydı. Arumlar öldürmek için vardı.Ve ben , Savunma Bakanlığı'na bağlı bir orospu çocuğu bile olsam, gerçek beni gizlememeliydim." -Hunter

Tabi Serena durumu öğrendikten sonra pek hoş karşılamıyor. Hatta hiç hoşlanmıyor bile diyebiliriz.Hatta aralarında bu mezunun tatsızlığını şu diyalog ile de sizlere göstermek isterim.
"Senden beslendim."
"Benden mi beslendin?"
"Evet.Senin yaşam gücünden faydalanarak, enerjinin bir kısmını aldım," dedi pişmanlık duymayan bir şekilde arsızca sırıtarak.
Yüzümü buruşturdum. "Kâbus gibi bir şeysin."


Efendime söyleyeyim, Serena ile geçirdiği her gün birbirlerine duydukları çekim daha da artar ve artık birlikte olmak işten bile sayılmaz.Fakat Hunter , onu incitmemek adına ondan uzak durmaya çalışır.
Tabi çiftimiz arasındaki çekimle boğuşurken Luxen'ler de Serena'nın yerini öğrenmişlerdir ve onu öldürmeye gelirler. Ama bilmedikleri şey Hunter'ın görevini çok ciddiye aldığıdır. Serena için gelen Luxen'den kolaylıkla kurtulur ve ondan ne istediklerini öğrenir.Ama Serena için ölüm emri veren Senatör'ün durmaya niyeti olmadığı için bu kez de Savunma Bakanlığı Serena'dan kurtulmaya karar verir. Hunter ise bir seçim yapar ve bağlı olduğu tüm kuralları yıkıp Savunma Bakanlığı'ndan gelen görevlilerden de kurtulur...

Kitap gerçekten mükemmeldi ama sevmediğim bir iki husus var.Aslında sevmemek değil de , daha çok Lux Serisi'nde görüp burada da aynı şekilde olması basit geldi. Şimdi Lux Serisinde Black Ailesini arumlar öldürmüştür burada da Hunter'ın ailesini Luxen'ler. Yani tabiki Luxen'lerinde içerisinde kötüler var ama ne bileyim.Sanki özneyi değiştirmiş aynı cümleyi kurmuş gibi hissettim.Luxen'leri kötü benimsemeye çalışmak da ayrıca zor geldi.Keşke sadece Savunma Bakanlığı ve Senatörün yandaşları olsaydı dediğim yerler oldu.Fakat o sonu var ya o sonu beni bitirdi ya. Hem ilerleyiş hem kurgu çok hoşuma gitti.


MY RATING: 5




Obsession||Jennifer L.Armentrout
Obsession||Jennifer L.Armentrout

16 yorum:

  1. kitap ne zaman çıkabilir arkadaşlar bilgisi olan var mı?

    YanıtlaSil
  2. Kesin bir tarih olmamakla beraber, sonbaharda çıkacağı söyleniyor.

    YanıtlaSil
  3. bu kitapta bir seri mi yoksa tek kitap mı ayrıca Lux serisini okuduktan sonra bu kitabı nasıl kuyacağız ki ya :D Luxen deyince aklıma Daemondan başka birşey gelmiyor ve okurken Luxenlerin kötü olacağına alışacağımı düşünmüyorum :D ama herşeye rağmen okumakta istiyorum :/ offf ikilende kaldım :S :D

    YanıtlaSil
  4. Kitabın İngilizcesini nerede bulabiliriz?

    YanıtlaSil
  5. Merhabalar! Kapak fotağrafındaki cover'ların simini alabilirmiyim acaba? Arum Book Series TR isimli bir sayfamız var ve modellerin isimleri çok işimize yarayabilir :D

    YanıtlaSil
  6. Şuan çevirideymiş, Dex'te :D

    YanıtlaSil
  7. Önce bir sayfanda paylaştıkların için blogumun linkini ver de sonra ben de sana gerekli yardımı yapayım. Ayıp yani.

    YanıtlaSil
  8. öncelikle, Lux Book Series TR'ye dede adminim ben. Orada hiç eksik etmeden paylaşıyorum, altlarında link koyuyorum, orada gözden kaçmış. Çok-çok özür dilerim :( İki sayfa arasında git gel kafam karışmış olabilir, anlayışlı olun. Hemen düzeltiyorum ;)

    YanıtlaSil
  9. Cidden tekrardan çok çok özür diliyorum tatlım. Nasıl bir his olduğunu bilirim, hani, bende az çok birkaç çeviri yapıyorum ve alındığı zaman emek hırsızlığı oluyor cidden. Tekrardan özür dilerim, sanırım seni çok sinirlendiren bir konuydu bu :)

    YanıtlaSil
  10. Kitap kapağında ki erkeğin ismi ne bilen :D

    YanıtlaSil
  11. Biliyorum ama bilgi paylaşmıyorum.

    YanıtlaSil
  12. ya kapağında ki erkeğin adı ne o kadar araştırıyorum bulamıyorum :D

    YanıtlaSil
  13. Lady Hıristiyan1 Şubat 2014 00:17

    neden

    YanıtlaSil
  14. Bir şey sorabilirmiyim kitap kapağındaki karakterlerin ismi hiçbir yerde yazmıyor. Sen nasıl biliyorsun acaba ? Vede neden ismini biliyorsan paylaşmıyorsun ?

    YanıtlaSil

Yorumunuz için teşekkür ederim.

 
FREE BLOGGER TEMPLATE BY DESIGNER BLOGS